Birikim hikayelerimiz, hedeflerimiz.

KORONA VE YAŞAM – 3

(Daha önce yazdığın iki yazının devamı: ilgileniyorsanız KORONA VE YAŞAM - 1 ve KORONA VE YAŞAM - 2 yazılarını okuyabilirsiniz.)

Mevcut bilgi çerçevesinde neler yapabilirim? Bu önemli bir soru ve ciddiye alınmalı.

Ben çocuklarımla yaşıyor olsaydım şöyle bir senaryoyu anlamlı bulurdum:

• Tüm aile her akşam yemekten sonra en az yarım saat toplanır ve bir istişare ve sohbet toplantısı yapardım. Çocuklar kesinlikle toplantının bir parçasıdır. Bu toplantıda:

a- Herkes gün içinde neler yaptı, anlatır ve öğrendiği yeni bir bilgi var mı, paylaşır.

b- Paylaşılan bilgilerin hangileri “ilgi alanımız”a, hangileri “etki alanımız”a giriyor tartışılır. Örneğin; virüsün boyunun normal bir hücreden 200 defa daha küçük olduğu bir bilgidir; ilgi alanımıza girer. Ama virüsün esas itibariyle dokunduğumuz şeylerden elimize toz bulaşır gibi bulaştığını öğrenmek etki alanımıza giriyor. Dokunmamaya, dokunduğumuz şeyleri temiz tutmamaya karar veririz.

• Her gün duygularımızı gözden geçirmek çok önemlidir. Daha öncede yazdığım gibi hiç umursamaz tavırdan, panik içinde virüsten başka hiçbir şey düşünemez hale gelmek iki uç ve her ikisi de sağlıksız. Sakin durmak ve doğru olanı elimizden geldiğince en iyi şekilde yapmak doğru tavırdır. Bunu her toplantıda hatırlatmakta fayda var. Bugün korunmak için ne öğrendik ve ne yaptık her birimiz paylaşırız.

• Bir önerimde ailedeki her bir kişinin bir anı defteri alıp anlarını tutması olurdu. Gün içinde gördüğü, ya da düşündüğü şeyleri yazmak anlamlı olur. Yazarken sıradan görünen şeyler yıllar sonra çok anlamlı hatıralar olur. Şimdi çocuklarımla beraber olsaydım her birine bir anı defteri alır ve günlük anılarını tutmalarını önerirdim. O gün tuhaf neler duydu, gördü; baskın duyguları neydi ve o duygular ona ne demek istiyordu? Rüyaları ne? Hangi arkadaşlarını özledi, hangi arkadaşlarını özlemedi? Neden? Anı defterleri paylaşılmaz; mahremiyeti vardır. Anı defterinin sahibi isterse paylaşır; sakın anı defterlerine yazılanları zorla okumaya çalışmayın. Çocuğun psikolojisi için zararlıdır. Büyük güven kaybına neden olur.

Beş yıl sonra bu günler birer anı olacak. Şimdi içinde bulunduğumuz ve yaşadığınız bu günleri kendiniz ve aileniz için birer gelişim fırsatına çevirelim. İstersek bunu yapabiliriz. İlgi alanımızdan bilgi toplayalım ve etki alanımız içinde uygulayalım. Böyle yaparsak sürekli gelişiriz. Sağlıklı bir gelecek dileğim ve sevgimle.

DOGAN CUCELOGLU
 
abla benim birikm hikayesini anlatayim mi:)
ünv okurken Babam hergün 10 lira para verirdi..
ben 10 lira paramin 7 lirasi otobüslere gidiyordu
kalan 3 lirasini harcamazdim..
bi ayda60 lira birikim yaptım ve sakladim
bu şekilde derken baya birikim yaptım bi kere pazara gittim.
herşeyi aldim ayakkabi kıyafet :KK70:
ne güzel demi annem de sasirdi ...
sonra işe başladim o zaman asgari ücret 600 e çalışıyordum..
100 lirasini harcadim..
500 lirasi yatirima koydum.
sonra memur oldum..
baya yatirim yaptım.
evlenmeden önce ev aldim..:) evim kirada.. şu an kaynanamla altlı üstlü...
evlendikten sonrada bileziklerimi sattim araba aldim.:)
evin içini doğalgaz döşedik..
şimdi de ısı yalitim..
daha ne olsun.
şimdi üçüncü kat için birikime hedefliyorum en az 3 yıl içinde bi aksilik çikmazsa.
şu an 30 yaşındayim..
yatirim yapmayı çok seviyorum.:)
benim eşim de esnafçi olsa kendi işini kursa... dua et abla.
Hay maşallah inanilmazsiniz. Benim çevremde Malesef pek birikim yapabilen kişi yoktu detaylara girmeyim. Annem olmasa zor durumlarda kalırdık. İnşallah bende çalışmaya başlayınca yarısını direk biriktirmeye başlayacam. %50 den fazlasını birikime ayiramayabilirim eksiğimiz çok. Onları kapatınca da bu oran artacak. İyi ki burda bu konu açılmış :)
 
Hay maşallah inanilmazsiniz. Benim çevremde Malesef pek birikim yapabilen kişi yoktu detaylara girmeyim. Annem olmasa zor durumlarda kalırdık. İnşallah bende çalışmaya başlayınca yarısını direk biriktirmeye başlayacam. %50 den fazlasını birikime ayiramayabilirim eksiğimiz çok. Onları kapatınca da bu oran artacak. İyi ki burda bu konu açılmış :)
hoş geldin aramıza vallah benim çevremde çok var birikim yapan ben geri kaldım malesef ya
 
KORONA VE YAŞAM – 3

(Daha önce yazdığın iki yazının devamı: ilgileniyorsanız KORONA VE YAŞAM - 1 ve KORONA VE YAŞAM - 2 yazılarını okuyabilirsiniz.)

Mevcut bilgi çerçevesinde neler yapabilirim? Bu önemli bir soru ve ciddiye alınmalı.

Ben çocuklarımla yaşıyor olsaydım şöyle bir senaryoyu anlamlı bulurdum:

• Tüm aile her akşam yemekten sonra en az yarım saat toplanır ve bir istişare ve sohbet toplantısı yapardım. Çocuklar kesinlikle toplantının bir parçasıdır. Bu toplantıda:

a- Herkes gün içinde neler yaptı, anlatır ve öğrendiği yeni bir bilgi var mı, paylaşır.

b- Paylaşılan bilgilerin hangileri “ilgi alanımız”a, hangileri “etki alanımız”a giriyor tartışılır. Örneğin; virüsün boyunun normal bir hücreden 200 defa daha küçük olduğu bir bilgidir; ilgi alanımıza girer. Ama virüsün esas itibariyle dokunduğumuz şeylerden elimize toz bulaşır gibi bulaştığını öğrenmek etki alanımıza giriyor. Dokunmamaya, dokunduğumuz şeyleri temiz tutmamaya karar veririz.

• Her gün duygularımızı gözden geçirmek çok önemlidir. Daha öncede yazdığım gibi hiç umursamaz tavırdan, panik içinde virüsten başka hiçbir şey düşünemez hale gelmek iki uç ve her ikisi de sağlıksız. Sakin durmak ve doğru olanı elimizden geldiğince en iyi şekilde yapmak doğru tavırdır. Bunu her toplantıda hatırlatmakta fayda var. Bugün korunmak için ne öğrendik ve ne yaptık her birimiz paylaşırız.

• Bir önerimde ailedeki her bir kişinin bir anı defteri alıp anlarını tutması olurdu. Gün içinde gördüğü, ya da düşündüğü şeyleri yazmak anlamlı olur. Yazarken sıradan görünen şeyler yıllar sonra çok anlamlı hatıralar olur. Şimdi çocuklarımla beraber olsaydım her birine bir anı defteri alır ve günlük anılarını tutmalarını önerirdim. O gün tuhaf neler duydu, gördü; baskın duyguları neydi ve o duygular ona ne demek istiyordu? Rüyaları ne? Hangi arkadaşlarını özledi, hangi arkadaşlarını özlemedi? Neden? Anı defterleri paylaşılmaz; mahremiyeti vardır. Anı defterinin sahibi isterse paylaşır; sakın anı defterlerine yazılanları zorla okumaya çalışmayın. Çocuğun psikolojisi için zararlıdır. Büyük güven kaybına neden olur.

Beş yıl sonra bu günler birer anı olacak. Şimdi içinde bulunduğumuz ve yaşadığınız bu günleri kendiniz ve aileniz için birer gelişim fırsatına çevirelim. İstersek bunu yapabiliriz. İlgi alanımızdan bilgi toplayalım ve etki alanımız içinde uygulayalım. Böyle yaparsak sürekli gelişiriz. Sağlıklı bir gelecek dileğim ve sevgimle.

DOGAN CUCELOGLU
Paylaşımlariniz için teşekkürler :) bende kişisel gelişim kitaplari okumaya başlamıştım. psikolojik gelişimi ve kişisel gelişimi destekleyen bilim insanlarının yazdıkları kitaplar. Birinin yarısina geldim,sirada Doğan bey in kitapları vardi. Burda Doğan bey in yazılarınızı paylaşmanız çok hoşuma gitti.
 
Paylaşımlariniz için teşekkürler :) bende kişisel gelişim kitaplari okumaya başlamıştım. psikolojik gelişimi ve kişisel gelişimi destekleyen bilim insanlarının yazdıkları kitaplar. Birinin yarısina geldim,sirada Doğan bey in kitapları vardi. Burda Doğan bey in yazılarınızı paylaşmanız çok hoşuma gitti.
Merhaba, hosgeldiniz. Sabirla paylasimlari okudugunuz icin de ayrica tesekkur ederim. 🥰
 
Akıllı para harcama

Öncelikle az para harcamayı bir tanımlayalım, çünkü sizin ihtiyacınız olan az harcamak değil akıllı
harcamak. Sizin 200 liranız var diyelim, ürünün fiyatının 150 lira olduğunu gördünüz, hemen bu
ürünü satın alırsanız ürünün 120 lira olduğu başka bir dükkanı gözden kaçırırsınız. Yani siz satın
alma gücünüz var diye bir ürünü olduğundan daha fazla paraya alırsanız; az para harcadım diye
düşünseniz de aslında akıllı harcamadığınız için fazla para harcamış oluyorsunuz.

İhtiyaçları Listeleyin

Önceliğiniz ihtiyaçları belirlemek olmalı.... Eğer ihtiyacınız olmayan bir şeye az da olsa para
harcarsanız, bu sizi ekonomik olarak zorlar. Bu nedenle öncelikle tüm satın almalardan önce bir
alışveriş listesi yapın. Ve bu alışveriş listesine sadık kalmaya çalışın.

Araştırma Yapın

Alışverişe çıkmadan önce bu listedeki ürünleri internette aratarak nerede en ucuz olan ürünü
bulabileceğinizin de bir araştırmasını yapın.

Harcama Dürtünüzü Kontrol Edin

Çok açken market, pazar alışverişine çıkarsanız daha fazla harcarsınız. Üzgünken kıyafet satın
almaya giderseniz ya da kuaföre giderseniz daha fazla harcarsınız. Yani aslında belli şartlar sizi
daha fazla alışveriş yapmaya ve para harcamaya itiyor. Bu şartlar ortada olduğu sürece satın
alma faaliyetlerinize bir ara verin.

Bütçe Yapın

Aslında en başta söylenilmesi gereken bütçe yapmaktı. Biz size harcamayı azaltmaktan başlayan
bir yol çizdik. Harcamalarınızı nasıl azaltabileceğinizi artık biliyorsunuz. Bunu bir adım daha
ileriye götürmek istiyorsanız, harcamalarınızı yazarak takip edin. Her ay başında bütçe yapıp
geliri, gideri ayrı bir tarafa yazın. Ve ay boyunca tüm harcamalarınızı not edin. Bazen daha az
yazmak için, bazen de yazınca o harcamanın gereksiz olduğunu göreceğiniz için harcamalarınız
azalacaktır. Yazmak bütçe yönetiminde sihirli değnek gibi. Bu nedenle bütçe oluşturun ve bu
bütçeyi sık sık kontrol edin.

(Alintidir)
 
Merhabalar...ben kkda bu ekonomi sayfalarini cooooooooooook seviyorum beni gaza getiriyor ahah :KK70: birikim yapmak icin ugrasiyorum. Amacim bir araba almak. Evimiz var. Cok fazla malk mulk sahibi olma derdim yok zor gunler icin yanimda birikim bulunsun istiyorum. Dugun icin cekilen kredi borcu bitti tum taksitler bitti gecen sene. Artik biriktirmemek icin bahanemiz kalmadi :KK70: ben bi 22 ayar gram bide24 ayar gram biriktirdim simdiye bide yarim cerceve kolyem var. Bu ay 100 dolar alma niyetindeyim. Ilerde cocugumuz olursa masraflari karsilamak belki araba almak icin ugrasiyoruz bakalim.
 
Merhabalar...ben kkda bu ekonomi sayfalarini cooooooooooook seviyorum beni gaza getiriyor ahah :KK70: birikim yapmak icin ugrasiyorum. Amacim bir araba almak. Evimiz var. Cok fazla malk mulk sahibi olma derdim yok zor gunler icin yanimda birikim bulunsun istiyorum. Dugun icin cekilen kredi borcu bitti tum taksitler bitti gecen sene. Artik biriktirmemek icin bahanemiz kalmadi :KK70: ben bi 22 ayar gram bide24 ayar gram biriktirdim simdiye bide yarim cerceve kolyem var. Bu ay 100 dolar alma niyetindeyim. Ilerde cocugumuz olursa masraflari karsilamak belki araba almak icin ugrasiyoruz bakalim.
Masallah, Allah bereket versin. 😊
 
Merhabalar, ben de burayı okudum ve çok da sevdim, ne güzel bir dille dolu dolu tavsiyeler vermişsiniz. Öncelikle teşekkür ederim kendi adıma. :) :KK9:

Ben de birikim yapmaya başladım ve sağlam şekilde ilerletme niyetim var. Maaşımın yarısını direk olarak birikime ve ihtiyacım olanlara ayırmayı düşünüyorum. Belli bir zaman kira, fatura gibi dertlerim yok ama sanki varmış gibi düşünerek oraya gidecek paranın bir kısmını birikime, bir kısmını evlilik hazırlığına, alınması gereken eşyaları tamamlamaya ayırmayı düşünüyorum. :)

Bereketli olsun hepimizin birikimi, parası, evi. :KK200:
 
Merhabalar, ben de burayı okudum ve çok da sevdim, ne güzel bir dille dolu dolu tavsiyeler vermişsiniz. Öncelikle teşekkür ederim kendi adıma. :) :KK9:

Ben de birikim yapmaya başladım ve sağlam şekilde ilerletme niyetim var. Maaşımın yarısını direk olarak birikime ve ihtiyacım olanlara ayırmayı düşünüyorum. Belli bir zaman kira, fatura gibi dertlerim yok ama sanki varmış gibi düşünerek oraya gidecek paranın bir kısmını birikime, bir kısmını evlilik hazırlığına, alınması gereken eşyaları tamamlamaya ayırmayı düşünüyorum. :)

Bereketli olsun hepimizin birikimi, parası, evi. :KK200:
Merhaba, hosgeldin... 🥰
Ben de kabataslak hesap yapip, birikimi en basta ayiririm.
Birikimde esas olan, istikrar ve duzen. Aliskanlik haline gelince, kenari para koyamadiginda huzursuz olunuyor.
Allah hepimizin birikimlerine bereket versin. 🤲
 
🤲🤲
 

Eklentiler

  • FB_IMG_1591285643038.jpg
    FB_IMG_1591285643038.jpg
    55,2 KB · Görüntüleme: 37
Üç kişi giyotinle idama mahkûm olur.
Bunlardan biri papaz, biri hâkim, biri de fizikçi...
*İdam sehpasına ilk papaz çıkarılır. Başını giyotinin altına yerleştirir ve sorarlar:
– Son sözün nedir?
Der ki:
– Ben Allah’a inanıyorum, O beni kurtaracaktır. Allah... Allah... Allah...
Giyotini indirdiklerinde boynuna birkaç santim kala giyotin durur. Halk şaşırır ve hep bir ağızdan bağırır:
– Onu serbest bırakın; Allah sözünü söylemiş ve onu korumuştur.
Böylece papaz idam edilmekten kurtulur... *Sıra hâkime gelir, ona da sorarlar:
– Demek istediğin en son söz nedir?
Der ki:
– Ben papaz gibi Allah’a inanmıyorum. Ama adalete güveniyorum. Adalet... Adalet... Adalet...
Giyotini indirirler, giyotin hâkimin de boynuna birkaç santim kala durur...
Bunun üzerine insanlar tekrar şaşırır ve bağırırlar:
– Adalet sözünü söyledi, onu serbest bırakın.
Böylece hâkim de boynunun kesilmesinden kurtulur...
Sıra fizikçiye gelir. Ona da
– Son sözünü söyle derler
Der ki:
– Ben ne Allah’a inanan bir papazım, ne de adalete güvenen bir hâkim.. Bildiğim tek şey şudur: Giyotinin ipinde bir düğüm var ve o düğüm giyotinin tam inmesine engel oluyor.
Görevliler giyotini kontrol edince gerçekten de bir düğüm olduğunu görürler. Düğümü açıp tekrar bırakırlar, böylece fizikçinin başı bedeninden kopar..
Toplumdaki "düğümler" ve sorunlara işaret edip gerçekleri söylemenin acı sonuçları olabilir!..
Gerçeği söylemeye cesareti olanlar, bedel ödemeyi göze almalıdır...
 

Eklentiler

  • FB_IMG_1592420645647.jpg
    FB_IMG_1592420645647.jpg
    34,8 KB · Görüntüleme: 35
X