Eşimin Ailesiyle Sorunlarım ve Bebeğim

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Eşin niye helallik istiyor o kısmı anlamadım. Ne alaka yani? Helallik istenecek ne yaptılar ki?

Nişanlandığımız günden beri hep yönetme çabasında oldular. Hiç kendi halimize bırakmadılar. Eşimin helallik isteme sebebi de başlarda ailesine hayır diyemiyordu. Ne derlerse yapıyordu. Mesela yeni evlendik bir hafta olmuştu annem çok hastaydı ben de çalışıyordum. Eşim o hafta gece çalışıyordu yani akşam evde olmayacaktı. Ben de iş çıkışı anneme gideceğimi söylemiştim eşime. Sonra annesi arayıp halasının geleceğini söylemiş benim de onlara gitmemi istemiş. Eşim de annesine gidecek dememiş kendisine söyle demiş. Kv beni aradı. Ben de annem hasta oraya gidecektim dedim diye kv tavır yapmıştı. Annene uğrayıp gelirsin demişti. Ben de salak gibi anneme uğrayıp ordan da gitmiştim. Benden sonra annemi hastaneye götürmüşler iki gün hastanede kaldı vs. O kadar pişmanım ki o gün kalkıp gittiğime. İşte o zamanlar hayır demiyordum kırılmasınlar yanlış anlamasınlar diye tamam diyordum. Eşim de öyleydi. Üzülen ben oluyordum.

Bizim evliliğimiz pandemiye denk geldi balayına gitmedik. Sadece düğünden sonra birkaç gün gezelim dedik. 4 gün vaktimiz vardı. Karadeniz turu yapalım dedik. Biz batıda oturuyoruz bu arada. Sonra eşimin babası tutturdu Karadeniz’e gidiyorsanız memlekete de gidin. Memleketi Ardahan. Benim de hoşuma gitti bu fikir. Karsı da merak ediyorum zaten. Haritadan baktım kilometreye falan. Bu arada kp memleketteki kuzenini aramış. Bizim geleceğimizi söylemiş. İlk gün Trabzon’da kaldık. Sabah 9 da uyandık kp arıyor Ardahan’a vardınız mı diye. Eşim dedi ki biz karadenizi gezip son gün geçeceğiz Ardahan’a. Kp diyor ki olmaz ben amcana söyledim sizi bekliyorlar. Gidin bir an önce diyor. Kapatıyorlar aradan biraz geçiyor babası tekrar arıyor vardınız mı diye. Eşim de sürekli geçiştiriyor. Hayır biz burada kalacağız diyemiyor. Defalarca aradılar. Ertesi gün oldu o gün Artvin’i gezeceğiz sonra gece yola çıkacağız Ardahan’a geçeceğiz. Akrabada kalmak gibi bir niyetimiz de hiç yok. O gün yine sürekli arıyor. Ertesi gün kurban bayramı siz bugünden gidin orda kalın bilmem ne. Eşim tabi ki hayır diyemedi ve biz Artvin’i gezemeden yola çıktık. Akşam üzeri vardık bu sefer kv arıyor giderken eliniz boş gitmeyin bilmem ne. İki dk sonra tekrar arıyor çok masraf etmeyin sadece meyve alın diyor. Eşim sinirlendi biraz sesini yükseltti sonra annesi ağlayarak kapattı telefonu. Döndükten sonra da bana diyor ki oğlum hiç sesini yükseltmezdi ilk defa yükseltti. Ben de saf gibi inanıyorum işte.

Bu arada bizi o gece akrabaları misafir ettiler orada kaldık. Ertesi gün kurban bayramı. Sabah kalktılar eşimi de uyandırdılar bayram namazına gittiler ben de öyle yatakları falan topladım. Evliliğimizin üçüncü günüydü sanırım. Sonra geldiler bahçede kurban kestiler. Bizde oturduk bitmesini bekledik. Kars’a geçtik o gün gezdik. Ertesi gün de birkaç yeri gezip yola çıkacağız. Sabah yine babası aradı. Orada bilmem kim var uğramadan sakın gelme. Tabi ki eşim yine hayır diyemedi. Gezmek istediğimiz yerlere de gidemedik yine. Eşim babasının kirvesine uğradı ben otelde biraz sinir krizi geçirdim ve yola çıktık. Böyle işte buna benzer bir sürü şey. Sürekli bir şeyler söylüyorlardı eşim de hayır diyemiyordu. Şimdi o da çok pişman ve bunları bana yaşattığı için bazen helallik istiyor.
 
Yalnız; (Çünkü ne soğuk davranıyorum ne de laf sokuyorum. Sadece mesafeli bir insanım) kendinizi olumlu gibi gösteriyorsunuz ama mesafeli ile soğuk aynı familyadandır .
Buradan anlaşılan siz o eş ailesi için mesafeli ve soğuk bir gelinsiniz kabul edin bunu.Dışarıda da öyle olabilirsiniz ama bu çok iyi bir özellik olarak gelemedi bana.İtici bile gelir dışarıda sizin tavırlar.
Bu gençlerin kv kp ile bu tarz yakınmalarını okuyunca burada devamlı, insan arayacak olsa bile arayamıyor gelinini.Ben öyle oldum.
Neyse gelelim sizin konuya.Gelini olan biri olarak dikkati okudum yakınmalarınızı.Haklı yönleriniz olabilir ben yok demem.Ama ortada kötü niyetle yapılan bir şey olduğunu sanmıyorum.Kv aile olun kardeşler birbirine düşkün olsun arasın sorsun istiyor.İnanın benzer şeyi yeri geldiğinde farklı şehirlerde olduğunda kendi çocuğuma söylerim.Kardeşini arıyormusun konuşuyormusunuz diye.Ama eşe sormam ben.Görev gibi hatırlatmam.
Burada hemen araya girip zamanında yapmamışlar evlerinde ilişkileri şöyleymiş kopukmuş diye savunmaya geçersiniz çünkü yazmıştınız onun gibi cümle, olabilir zamanında ve hala öyle yapabilirler ama şimdi aranıp sormalarını isteyebilir.
Her ailenin dinamiği farklıdır.Bu tür şeyleri sorgulayıp hayatı kendinize zindan etmenin hiç gereği yok.
İnanın ilk yıllarda hepimiz yaptık bu veya benzer şeyleri eş aileleri için ve takıntı hale getirebiliyoruz.Yıllar geçince ne kadar gereksiz olduğunu farkediyor insan inanın (ama burada öyle aile kv kp hikayeleri anlatılıyor onlar konu dışı onlar inanılmaz) sizin öyle bir aileniz yok inanın.Kendinizi doldurmayın biraz olaylara iyi yönden bakmayı deneyin kendinize bunları empoze edin.
Ayrıca torunla ilgilerini abartı olarak değerlendirirken torun sevgisi bilmeyen hiç aramayan sormayan kp kv leri aklınıza getirin iyi ki öyle değiller diye yorum yapın kendinize.
Ayrıca bazı konularda güzelce kırmadan kv uyarılabilir size yanlış gelen bir şey varsa...Ama son söz yine siz fazla takıntı haline getirmişsiniz bu durumu ortada kötü niyet yok biraz aşırı davranışlar olsa da.


Çok haklısınız. Evet zamanında hata etmişler aile bağları olmamış ama şimdi istiyor olabilirler de bunu benim üzerimden yapmasın. Keşke kv de eşime söylese ama böyle dayatarak değil. Birbirinizi arayın sorun falan dese ne bileyim bunun binbir türlü yolu var. Mesela bir aile yemeği düzenlese ama tüm kardeşler olsa. Sadece bizi zorluyor diğerlerine söz geçiremiyor bi anlamı olmuyor ki böyle. Mesela ortanca kardeşin doğum günü için günlerce plan yaptı şu gün kutlayalım bugün kutlayalım. En sonunda sinir oldum gitmedim eşim gitti. Kardeşi de eve gelmemiş. 11 e kadar beklemişler çocuk gelip yatmış. Bunlar da pastayı kendileri yemişler. Kusura bakmayın bana tuhaf geliyor bunlar.

Uyarmaya gelince ben kendimi defalarca ifade etmeye çalıştım. Eşim de bazen güzel bazen biraz sert uyardı ama yok. Kendi bildiğini okumaktan vazgeçmiyor.
 
Çok haklısınız. Evet zamanında hata etmişler aile bağları olmamış ama şimdi istiyor olabilirler de bunu benim üzerimden yapmasın. Keşke kv de eşime söylese ama böyle dayatarak değil. Birbirinizi arayın sorun falan dese ne bileyim bunun binbir türlü yolu var. Mesela bir aile yemeği düzenlese ama tüm kardeşler olsa. Sadece bizi zorluyor diğerlerine söz geçiremiyor bi anlamı olmuyor ki böyle. Mesela ortanca kardeşin doğum günü için günlerce plan yaptı şu gün kutlayalım bugün kutlayalım. En sonunda sinir oldum gitmedim eşim gitti. Kardeşi de eve gelmemiş. 11 e kadar beklemişler çocuk gelip yatmış. Bunlar da pastayı kendileri yemişler. Kusura bakmayın bana tuhaf geliyor bunlar.

Uyarmaya gelince ben kendimi defalarca ifade etmeye çalıştım. Eşim de bazen güzel bazen biraz sert uyardı ama yok. Kendi bildiğini okumaktan vazgeçmiyor.
Benim kayınvalide, ilk evlilik yıllarımızda gördüm, çocukları arasında biraz ayırım yapıyordu (aslında iyi bir insan çocukları ile ilişkisi de iyi buna rağmen) ben söyledim bunu.Dikkatimi çekiyor şöyle şöyle onlarda ayırım yapıyorsun dedim.Hatta yine farkediyorum eşimi kayırıyordu.Bunu söyledim yapmayın ben sevmem adaletsizliği ve üzülüyorum hoşlanmam dedim. Yapmadı sonra inanın.
Siz mesela "anne d günü düzenledin ama gençler demek ki hoşlanmıyor bizlerle sizlerle kutlamaktan kendi arkadaşları ile kutluyordur yormasan kendini, merak etme ileride evlenince yine kutlarız birlikte vb gibi cümle kursanız nesi yanlış olur ki...
 
Yazınızın tamamını okudum. Benim eşimin ailesine çok benziyorlar ama biz farklı bir şehirde yaşadığımız için işimiz çok daha kolay.
Sadece şunu demeye geldim, bebeğiniz konusunda sınırlarınızı çekin. Kucakta sıcak çorbaya girebilecek durumdayken “ayıp olmasın” veya “kırmayalım” gibi bir duruma gelmeyin, gerekirse kırın. Çocuk kucakta bunalıyorsa kuralınızı net koyun. Çocuğu bize bırakın lafını bir daha duyarsanız, ben nereye çocuğum oraya diyin. Zira çok kısa bir zaman sonra çocuğunuz her lafı anlamaya başlayacak. Sizin bu sınırları korumanız, çocuğunuzun sınırlarını korumanız aslında. Tamam babannesi dedesi zarar gelmez ama dışarıdan birinin ona zorla sarılamayacağını, zorla kucağında tutamayacağını öğrenmesi gerekiyor. Aynı şey görüntülü arama için de geçerli. Açmayın. Müsait değilim emziriyorum diyin mesela. Gerekirse eşiniz tepki göstersin ki tahminen eşiniz tepki göstereceği için o yokken arıyorlardır.
 
Benim kayınvalide, ilk evlilik yıllarımızda gördüm, çocukları arasında biraz ayırım yapıyordu (aslında iyi bir insan çocukları ile ilişkisi de iyi buna rağmen) ben söyledim bunu.Dikkatimi çekiyor şöyle şöyle onlarda ayırım yapıyorsun dedim.Hatta yine farkediyorum eşimi kayırıyordu.Bunu söyledim yapmayın ben sevmem adaletsizliği ve üzülüyorum hoşlanmam dedim. Yapmadı sonra inanın.
Siz mesela "anne d günü düzenledin ama gençler demek ki hoşlanmıyor bizlerle sizlerle kutlamaktan kendi arkadaşları ile kutluyordur yormasan kendini, merak etme ileride evlenince yine kutlarız birlikte vb gibi cümle kursanız nesi yanlış olur ki...

İnanın ben bu cümleyi kurmuştum doğum günü ile ilgili. Nasıl bir şeyler yapmak istiyorsan yapalım ister siz de ister bizde kutlayalım farketmez ama X bence arkadaşlarıyla kutlamak ister demiştim. Yok ben söyleyeceğim bir gününü bize ayıracak demişti. Sonra bir türlü gün belirleyemediler. Ben de çalışıyorum ona göre kendimi ayarlayacağım sonuçta.

Kv de ortanca oğluna tapıyor bu arada. Sizde olduğu gibi bizde de ayrım var yani. Kp de eşime daha düşkün mesela. En çaresiz olan ise en küçükleri. Ben de kv ye en küçük için söylemiştim bir keresinde. Ortanca abi biraz fazla üzerine gidiyordu ve çocuk abiden nefret eder hale gelmişti. İşin kötüsü anne baba sürekli abiyi savunduğu için çocuk anne babaya da tepkiliydi. Ama baktım bir şey değişmiyor. Her koşulda kendi bildiklerini okuyorlar. En iyisi hiç karışmamak dedim çekildim. Gördüğünüz gibi sadece ben değil çocuklar da bıkmış vaziyette. Ben buraya nerden geldim oğlumdan. İşte oğlumu onlara bırakmak istememe sebeplerim bunlar aslında.
 
Nişanlandığımız günden beri hep yönetme çabasında oldular. Hiç kendi halimize bırakmadılar. Eşimin helallik isteme sebebi de başlarda ailesine hayır diyemiyordu. Ne derlerse yapıyordu. Mesela yeni evlendik bir hafta olmuştu annem çok hastaydı ben de çalışıyordum. Eşim o hafta gece çalışıyordu yani akşam evde olmayacaktı. Ben de iş çıkışı anneme gideceğimi söylemiştim eşime. Sonra annesi arayıp halasının geleceğini söylemiş benim de onlara gitmemi istemiş. Eşim de annesine gidecek dememiş kendisine söyle demiş. Kv beni aradı. Ben de annem hasta oraya gidecektim dedim diye kv tavır yapmıştı. Annene uğrayıp gelirsin demişti. Ben de salak gibi anneme uğrayıp ordan da gitmiştim. Benden sonra annemi hastaneye götürmüşler iki gün hastanede kaldı vs. O kadar pişmanım ki o gün kalkıp gittiğime. İşte o zamanlar hayır demiyordum kırılmasınlar yanlış anlamasınlar diye tamam diyordum. Eşim de öyleydi. Üzülen ben oluyordum.

Bizim evliliğimiz pandemiye denk geldi balayına gitmedik. Sadece düğünden sonra birkaç gün gezelim dedik. 4 gün vaktimiz vardı. Karadeniz turu yapalım dedik. Biz batıda oturuyoruz bu arada. Sonra eşimin babası tutturdu Karadeniz’e gidiyorsanız memlekete de gidin. Memleketi Ardahan. Benim de hoşuma gitti bu fikir. Karsı da merak ediyorum zaten. Haritadan baktım kilometreye falan. Bu arada kp memleketteki kuzenini aramış. Bizim geleceğimizi söylemiş. İlk gün Trabzon’da kaldık. Sabah 9 da uyandık kp arıyor Ardahan’a vardınız mı diye. Eşim dedi ki biz karadenizi gezip son gün geçeceğiz Ardahan’a. Kp diyor ki olmaz ben amcana söyledim sizi bekliyorlar. Gidin bir an önce diyor. Kapatıyorlar aradan biraz geçiyor babası tekrar arıyor vardınız mı diye. Eşim de sürekli geçiştiriyor. Hayır biz burada kalacağız diyemiyor. Defalarca aradılar. Ertesi gün oldu o gün Artvin’i gezeceğiz sonra gece yola çıkacağız Ardahan’a geçeceğiz. Akrabada kalmak gibi bir niyetimiz de hiç yok. O gün yine sürekli arıyor. Ertesi gün kurban bayramı siz bugünden gidin orda kalın bilmem ne. Eşim tabi ki hayır diyemedi ve biz Artvin’i gezemeden yola çıktık. Akşam üzeri vardık bu sefer kv arıyor giderken eliniz boş gitmeyin bilmem ne. İki dk sonra tekrar arıyor çok masraf etmeyin sadece meyve alın diyor. Eşim sinirlendi biraz sesini yükseltti sonra annesi ağlayarak kapattı telefonu. Döndükten sonra da bana diyor ki oğlum hiç sesini yükseltmezdi ilk defa yükseltti. Ben de saf gibi inanıyorum işte.

Bu arada bizi o gece akrabaları misafir ettiler orada kaldık. Ertesi gün kurban bayramı. Sabah kalktılar eşimi de uyandırdılar bayram namazına gittiler ben de öyle yatakları falan topladım. Evliliğimizin üçüncü günüydü sanırım. Sonra geldiler bahçede kurban kestiler. Bizde oturduk bitmesini bekledik. Kars’a geçtik o gün gezdik. Ertesi gün de birkaç yeri gezip yola çıkacağız. Sabah yine babası aradı. Orada bilmem kim var uğramadan sakın gelme. Tabi ki eşim yine hayır diyemedi. Gezmek istediğimiz yerlere de gidemedik yine. Eşim babasının kirvesine uğradı ben otelde biraz sinir krizi geçirdim ve yola çıktık. Böyle işte buna benzer bir sürü şey. Sürekli bir şeyler söylüyorlardı eşim de hayır diyemiyordu. Şimdi o da çok pişman ve bunları bana yaşattığı için bazen helallik istiyor.
İşte bunlar hep insanın içinde birikiyor. Kim ne derse desin, ben size hak verdim. Kvniz kardeşler samimi olsun istiyorsa, kardeşler samimi olur. Siz ne alaka yani.Bence mesafeli olmaya devam edin. Aradıgında 1 açıyorsanız, 2 açmayın. Ayrıca milletin kötü kvsi var diye, bu kvye de şükretmek gerekmez.Yönetmeye çalışan insanda bana göre iyi bir kv degildir.
 
Nişanlandığımız günden beri hep yönetme çabasında oldular. Hiç kendi halimize bırakmadılar. Eşimin helallik isteme sebebi de başlarda ailesine hayır diyemiyordu. Ne derlerse yapıyordu. Mesela yeni evlendik bir hafta olmuştu annem çok hastaydı ben de çalışıyordum. Eşim o hafta gece çalışıyordu yani akşam evde olmayacaktı. Ben de iş çıkışı anneme gideceğimi söylemiştim eşime. Sonra annesi arayıp halasının geleceğini söylemiş benim de onlara gitmemi istemiş. Eşim de annesine gidecek dememiş kendisine söyle demiş. Kv beni aradı. Ben de annem hasta oraya gidecektim dedim diye kv tavır yapmıştı. Annene uğrayıp gelirsin demişti. Ben de salak gibi anneme uğrayıp ordan da gitmiştim. Benden sonra annemi hastaneye götürmüşler iki gün hastanede kaldı vs. O kadar pişmanım ki o gün kalkıp gittiğime. İşte o zamanlar hayır demiyordum kırılmasınlar yanlış anlamasınlar diye tamam diyordum. Eşim de öyleydi. Üzülen ben oluyordum.

Bizim evliliğimiz pandemiye denk geldi balayına gitmedik. Sadece düğünden sonra birkaç gün gezelim dedik. 4 gün vaktimiz vardı. Karadeniz turu yapalım dedik. Biz batıda oturuyoruz bu arada. Sonra eşimin babası tutturdu Karadeniz’e gidiyorsanız memlekete de gidin. Memleketi Ardahan. Benim de hoşuma gitti bu fikir. Karsı da merak ediyorum zaten. Haritadan baktım kilometreye falan. Bu arada kp memleketteki kuzenini aramış. Bizim geleceğimizi söylemiş. İlk gün Trabzon’da kaldık. Sabah 9 da uyandık kp arıyor Ardahan’a vardınız mı diye. Eşim dedi ki biz karadenizi gezip son gün geçeceğiz Ardahan’a. Kp diyor ki olmaz ben amcana söyledim sizi bekliyorlar. Gidin bir an önce diyor. Kapatıyorlar aradan biraz geçiyor babası tekrar arıyor vardınız mı diye. Eşim de sürekli geçiştiriyor. Hayır biz burada kalacağız diyemiyor. Defalarca aradılar. Ertesi gün oldu o gün Artvin’i gezeceğiz sonra gece yola çıkacağız Ardahan’a geçeceğiz. Akrabada kalmak gibi bir niyetimiz de hiç yok. O gün yine sürekli arıyor. Ertesi gün kurban bayramı siz bugünden gidin orda kalın bilmem ne. Eşim tabi ki hayır diyemedi ve biz Artvin’i gezemeden yola çıktık. Akşam üzeri vardık bu sefer kv arıyor giderken eliniz boş gitmeyin bilmem ne. İki dk sonra tekrar arıyor çok masraf etmeyin sadece meyve alın diyor. Eşim sinirlendi biraz sesini yükseltti sonra annesi ağlayarak kapattı telefonu. Döndükten sonra da bana diyor ki oğlum hiç sesini yükseltmezdi ilk defa yükseltti. Ben de saf gibi inanıyorum işte.

Bu arada bizi o gece akrabaları misafir ettiler orada kaldık. Ertesi gün kurban bayramı. Sabah kalktılar eşimi de uyandırdılar bayram namazına gittiler ben de öyle yatakları falan topladım. Evliliğimizin üçüncü günüydü sanırım. Sonra geldiler bahçede kurban kestiler. Bizde oturduk bitmesini bekledik. Kars’a geçtik o gün gezdik. Ertesi gün de birkaç yeri gezip yola çıkacağız. Sabah yine babası aradı. Orada bilmem kim var uğramadan sakın gelme. Tabi ki eşim yine hayır diyemedi. Gezmek istediğimiz yerlere de gidemedik yine. Eşim babasının kirvesine uğradı ben otelde biraz sinir krizi geçirdim ve yola çıktık. Böyle işte buna benzer bir sürü şey. Sürekli bir şeyler söylüyorlardı eşim de hayır diyemiyordu. Şimdi o da çok pişman ve bunları bana yaşattığı için bazen helallik istiyor.
Balayında kp nin memleketine gitmeyi siz kabul etmişsiniz başta, hatta hoşunuza gitmiş, sanırım düğüne gelemeyenlerden el öpüp takı toplamaktı asıl amaç, üstelik bayrama denk gelmiş, bu kısmı okuduktan sonra gerisi normal zaten.Siz gideriz dedikten sonra tabii ki arayıp soracaklar vardınız mı, geliyor musunuz filan diye. Balayında ne işiniz var eşinin memleketinde? Boşver takıları, Antalya ya veya Ege'ye gidelim deseniz eşiniz hayır mı diyecekti anlamadım. Hastane işi de eşinizin suçu değil, helallik istenecek birşey yok yine. Yok....mağdur gelin, aşık koca elektriği geçmiyor bana sizden, üzgünüm.
 
Son düzenleme:
Merhabalar,

Direkt konuya giriyorum. Çok uzun olacak baştan söyleyeyim. Çünkü uzun uzun içimi dökmek istiyorum.

Eşimin ailesiyle tanıştığımdan beri sorunum hiç bitmedi. Onların açısından bakarsanız her şey normal gibi. Çünkü ben biraz pasif agresif takılıyorum. Biraz da onlar laftan anlamıyor. Bana göre tuhaf olan onlardı ama buraya ne zaman yaşadığım sorunlarla ilgili konu açsam hep linç yedim :) eşim de ailesinin tuhaf olduğunu, bu nedenle bekarken de evde çok fazla vakit geçirmediğini, bir şey yapacağı zaman onlara anlatmadığını, yaptıktan sonra haberlerinin olduğunu söylüyor. Kendisi alışmış benim de boşvermemi söylüyor hep. Çünkü gerçekten çok acayipler.

Üç erkek çocukları var ve genel olarak iletişimi kopuk bir aile yapıları var. Hiçbir zaman bir aile olarak akşam yemeği, kahvaltı, bayram yemeği vs olmamış. Hep birileri eksik. Herkes kendi kafasına göre takılıyor. Kv yemeği yapar çıkar mahalleye. Acıkan mutfaktan yemeğini alıp yer. Hep birlikte oturalım sohbet edelim diye bir şey yok. Çay demlenir tv karşısına geçilir. Kimseden çıt çıkmaz. Tv deki herhangi bir şeye odaklanırlar ve asla sohbet etmezler. Anne baba olarak çocuklarıyla sağlıklı bir iletişim kuramamışlar. Eşim daha yeni yeni bunları anlatabiliyor. Bazen gözleri doluyor anlatırken. Ama haklarını yemeyeyim evlatlarına düşkünler. Sadece yetiştirme yöntemleri acayip. Yani çocuk yetiştirmekten bir haberler desem daha doğru olur. Ben evlendiğimden beri de hiçbir zaman diğer kardeşler yemekte olmuyor ama biz sürekli zorla yemeğe davet ediliyoruz. Bayram kahvaltısına davet ediliyoruz hatta zorlanıyoruz ama gittiğimizde küçük kardeş kalkmamış oluyor. Akşamdan tembihliyor sabah uyandırmayın diye. Ortanca kardeş tatile gidiyor. Bu hep böyle. Tüm bunlar olurken de kv sürekli birbirlerine çok düşkün olduklarını ispatlamakla meşgul. Ben dışardan bakınca öyle bir düşkünlük göremiyorum. Eşime soruyorum o da diyor bizde kimsenin kimseden haberi olmaz.

Düğünden gelen takılarla araba almıştık biraz da borcumuz vardı ama araba alarak aslında iyi kâr ettik. Buna rağmen kp: araba alacağınıza borcunuzu ödeseydiniz. Araba çok gereksiz. Eşim de çocuk olunca araba daha çok lazım diyor. En yakın doktor bile arabasız eziyet oluyor vs diyor. Kp yine : biz üç tane büyüttük arabamız yoktu. Ama ne hikmetse bize hiç yürüyerek ya da dolmuşla gelmiyor. Hep eşimi arıyorlar gel bizi al, bizi eve bırak. Eğer araba o kadar gereksizse dolmuşa bin o zaman. Bi de bizim araba üzerinden planlar yapıyorlar yazın şuraya gideriz böyle yaparız. Yine linç yiyeceğim diye tedirginim ama gerçekten ben tahammül edemiyorum bu duruma. Normal mi yani?

Bebekle bu konular ne alaka diyecek olursanız bebek doğduğundan beri bize daha çok sardılar. Nefes aldırmıyorlar resmen. Sardılar diyorum çünkü her gün çağırıyorlar, gitmezsek görüntülü arıyorlar. Ertesi gün kv kendisi geliyor. O gün geçiyor eve gidiyor ertesi gün tekrar görüntülü arıyor. Tekrar çağırıyorlar vs. Sürekli böyle bir döngü var. Sanki ilk defa bebek görmüş gibiler. Bir de garip garip şeyler soruyorlar. Mesela çocuk ağlıyor neden ağlıyor diyorlar. Beş aylık bebek yani birçok şey için ağlayabilir. Acıkmış olabilir mesela. Sonra kp başlıyor saçma tespitlere. “Biz 3 tane büyüttük” ile başlayan cümleler. Bizim çocuklar gündüz hiç ağlamazdı. Bizim çocuklar şöyleydi böyleydi. Ne zaman dışardan yemek vereceksin. Et suyu verelim. Yoğurda reçel koyup veriyorduk biz. Çok sağlıklı buna da verelim. İçim şişiyor.
Reflü yatağı aldık. Kp gördü bu ne biçim yatak. Hiç sevmedim bunu. Eşim anlattı ne amaçla kullanıldığını. Kp: biz 3 tane büyüttük böyle bi şey görmedik.

Onlara gidiyoruz daha kapıdan girerken çocuğu kucağımızdan kapıyorlar resmen çekerek alıyorlar. Çocuk daha alışmadan başına üşüşüyorlar. Haliyle ağlamaya başlıyor tedirgin oluyor. Aç mı diyorlar bu defa. Niye ağladı huysuz mu hep böyle ağlıyor mu? Alıp saatlerce kucaklarında tutmak istiyorlar. Ama çocuk istemiyor. Aşırı derecede tedirgin oluyor tepkisiz kalıyor. Ne gülüyor ne ağlıyor öyle oturuyor. İyice daralınca ağlıyor al götür emzir diyorlar. Emzirmek için bile kucağıma alamıyorum. Kv alıyor odaya kadar götürüyor bana da gel diyor gidiyorum orada veriyor. İnanılmaz saçma bir ortam. Vermesen çocuğu vermedi derler. Eşim vermiyor bırakın önce alışsın diyor ama dinlemiyorlar çekmeye çalışıyorlar. Bizim çocuklar böyle değildi üç tane büyüttük hiç ağlamazlardı falan filan.

Mesela bu akşam olanları anlatayım. Eşimle bir taktik geliştirdik. Asla onlar çağırdığında gitmiyoruz. Her söylediklerine hayır diyoruz. Kendi istediğimiz zaman gidiyoruz. Çünkü aşırı ısrarlarıyla insanı bunaltıyorlar. Bu akşam da kendimiz dedik geleceğiz diye ve yemeğe gittik. Kp ısrarla çocuğu kucağında tutarak yemeğini yemek istiyor. Sıcak çorba var önünde ve oğlum uzanıyor korkuyoruz yanacak diye. Eşim çocuğu yere yatıralım biraz oynar yemek yiyene kadar böyle kucakta olmaz dedi. Kp yok ben tutarım dedi. Eşim de o zaman sen ver yemeğini ye sonra alırsın dedi. Kp yok ben böyle yerim sen geç otur yerine dedi. Kv de bırak bırak baban tutsun öyle yesin diyor. Kv bambaşka bir platformun konusu aslında ama of ne kadar çok anlatacak şey var. Gerçekten bu insanlar benim içimi şişiriyor.

Kv Sürekli çocuğu amcaların ve dedesinin ne kadar çok sevdiğinden bahsediyor. Amcaları çocuğun yüzüne bakmıyor görmeye bile gelmiyorlar oysaki. Amcası şöyle dedi dedesi böyle sevdi. Sürekli bir ispat derdinde. Bir kere amcası oğlumun fotoğrafını durumuna koymuş diye anlat anlat bitiremedi. Fotoğrafı da ben atmıştım gelip kendisi çekmedi yani😂 Gördünüz mü amcasının tosunu yazmış hııhhh. Ne kadar seviyor gördünüz mü diyip durdu. Aynı gün amcası beni arayıp ayak numarasını sormuştu, oğluma Ayakkabı almış biz oradayken getirdi. Benim yanıma bıraktı paketi. Ben de eşim de gelsin birlikte açarız derken kv hemen paketi kaptı açtı. Sonra bir yüz ifadesi var anlatamam. İlk kez ayakkabı görmüş gibiydi. “Hemde adidaaaas” diye uzatarak söylemesi. Kp ye uzatması. Ayakkabıyı elden ele dolaştırmaları. Sonra kp diyor ki kutusu da çok güzel saklayın kutuyu. Ayakkabısını temiz kullanın. Kullandıktan sonra kutusuna koyun diyor. Amcası da diyor ki bebek ayakkabısı olduğuna bakmayın büyük ayakkabılardan daha pahalı. İnsanın bir daha o ayakkabıyı göresi gelmiyor. Buna benzer o kadar görgüsüzce davranışları var ki anlatamam. Çocuk içlerinden birine hafif gülümsüyor mesela. Ay bu bana çok düşkün olacak diyorlar. Belki çok basit şeyler ama insan sürekli bu cahilce yorumlara maruz kalınca acayip doluyor.

Sanırım biraz benim ailemle yarışıyorlar. Doğuma bir hafta kala annemlerin alt katına taşındık. Çocuğu benim ailemin daha fazla görmesine tahammül edemiyorlar. Kv sürekli annen baban çocuğu çok seviyor mu diye soruyor. Bir kere çok seviyorlar demiş bulundum keşke demeseydim. Her aradığında torununu ne kadar sevdiğinden bahsediyor. O kadar çok sevicem ki göreceksin diyor. ??!!! Neden ya neden? Niye bu ispat çabası? Bir kere onların yanında oğlum babama güldü kollarını uzattı diye delirdiler. Eşim bazen birkaç saatliğine oğlumu alıp onlara gidiyor. Hemen kp nin kucağında oğlumun fotosunu çekip bana gönderiyor kv. Amcası çok seviyor diyor ama amcası bir doğumda gördü bir de bayramda. Bir de işte ayakkabı aldığı gün. Bebeğim beş aylık bu arada ve yakın oturuyoruz. Ona rağmen gelip görme ihtiyacı hissetmiyor. Pahalı ayakkabı almak yerine arada görmeye gelse sevdiğine inanırdım ama 5 ayda 3 defa gören birinin yeğenine çok düşkün olduğunu söylediklerinde komik buluyorum. Hediye kıstas değil bence sevgiyi göstermek için. Benim ailemle yarışacaklar diye kendilerini maymun ettiler bunun tanımı bu bence.

Oysaki asla anlatmıyorum sırf yarışa girmesinler diye. Sürekli bunu vurgulasam konusunu yapsam neyse ama sırf sakin bir hayat yaşamak için hiçbir şey anlatmıyorum. Ne ailemin aldıklarını ne nasıl sevdiklerini. Hep susuyorum. Bebek doğacağı zaman eşim söylemiş her şeyini abimin aldığını. Kv sordu ben de o zaman söylemek zorunda kaldım. Künyesini gördüler sordular yine eşim söyledi bizimkilerin aldığını.

Bu arada ailemle aynı apartmandayım ama ben gitmediğim sürece annem babam asla kapımı çalmazlar. Beni onlara gitmeye mecbur etmezler. Ben gidersem giderim, gitmezsem asla çağırmazlar. Eşim evdeyken zilimi bile çalmazlar. Bir yere giderken mesaj atarlar bir ihtiyacın var mı diye. Eşim ailemi belki 10-15 günde bir görür. O da kendisi giderse. Ben de eşim evdeyken asla gitmem. Eşim yokken sabah kahvaltıya gidiyorum bazen. Sonra yine evime geliyorum kendime ait bir düzenim var sonuçta. Oğlumla vakit geçiriyorum. Eşim bu duruma çok şaşırıyor. Benim ailemle böyle yakın olsak asla evinde oturma şansın olmazdı diyor. Ben de farkındayım zaten.

Bebekten önce ben çalışırken de bazen kv arardım hal hatır sormak için. Hemen eşimin vardiyasını sorardı. Eğer akşam evde yok dediysem ısrarla çağırırdı. Üstelik kp benden hiç hoşlanmıyor başından beri. Ama sürekli kv beni çağırıp duruyordu. Yalnız evde ne yapacaksın sıkılırsın gel diyordu. Tüm ailem akrabalarım arkadaşlarım aynı şehirde ama ısrarla sıkılınca onlara gideceğime inandırıyor kendini. Eğer böyle anormal olmasalar tabi giderdim ki ilk başlarda denedim de ama yaşadıklarımdan sonra sadece eşimle gidip gelmeye karar verdim. Yani eşim böyle istedi aslında. Bensiz gitme dedi ben de bir daha gitmedim. Sürekli aradığımda ısrar ettiği için aramayı bıraktım. Sonra kendisi sürekli aramaya başladı. Ama sadece eşim yokken arıyor. Sürekli arıyor çağırıyor. Gitmezsem kendisi kardeşlerini ya da komşusunu alıp gelmek istiyor. O zamanlar ailemin alt katında değildim henüz. Yalnız olmayı çok sevdiğimi söylerdim, sıkılırsam da arkadaşlarım geliyor ya da dışarı çıkıyorum falan derdim anlasın diye. Ama ikna olmazdı ertesi gün yine aynı şekilde arardı.

Şimdi de annemlere gidiyor muyum diye her dk görüntülü arama huyu başladı. Güya çocuğu özlüyor ama ne hikmetse sadece eşimin evde olmadığı zamanlarda özlüyor. Mesela eşim bir hafta akşamları evde. O hafta çocuğu asla görme ihtiyacı hissetmiyor. Ne geliyor ne de görüntülü arıyor. Ne zamanki eşim akşam vardiyasına dönüyor her dk görüntülü arama. Bir gün önce gelip gördüğü halde ertesi gün görüntülü arıyor. He bir de şöyle bir şey var. Bizim aile cuma akşamları toplanır. Ertesi gün haftasonu diye abimler ailecek annemlere gelirler. Yıllardır böyledir. Kimse o güne plan yapmaz. Kv de bunu öğrenmiş. Eşim gececi olduğunda hep cuma akşamları geliyordu mesela. Ben annemlere gitmeyeyim diye yaptığını düşünüyordum ben. Artık eşim vardiyalı değil ve kv hiç görüntülü aramıyor akşamları. Sadece gündüz arıyor. Çok tuhaf değil mi oğlu varken hiç gelmemesi ve aramaması? Rahatsız etmemek için diyeceğim ama hani bir kere oğlun varken gelirsin bir kere yokken gelirsin. Sürekli de olmadığı zamana denk getirmezsin.
Ayrıca sürekli beni araması artık bende travma oldu. O kadar çok arıyor ki ismini ekranda gördüğümde daralıyorum artık. Ya bir kere de oğlunu ara. Arkadaşlarıma soruyorum mesela. Hepsi oğlunu arıyor. Torunlarını sorup geline selam söyleyip kapatıyorlar. Benimki sürekli arıyor çocuk ne yapıyor uyudu mu foto at. Özledim görüntülü ara. Evdeysen geliyorum çocuğu görcem. Müsait misin demez evde olmam yeterli. Bir kere aradı dışardaydım geç döndüm. Yola çıkmış diyor ki sen açmayınca çıktım ben geliyorum. Evde değilim dedim. Çok mu uzaksın dönemez misin diyor. Benim suçum ne? Lütfen seni seviyor değer veriyor vs demeyin. Öyle olmadığını cümle alem biliyor. Beni zerre kadar sevmiyor ama benimle arası bozulursa oğlunu onlardan soğutacağımı sanıyor. Oysaki eşimle her şeyi konuşuyoruz ve kırmadan çözüm yolları arıyoruz. Eşimi hep ailesini aramaya yönlendiriyorum. Çünkü ona kalsa hiç aramaz bile. Sayemde olmayan iletişimleri arttı. Ben sevmiyorum diye eşimi neden soğutayım ki. Oğlumu da aynı şekilde asla soğutmam ve biraz daha büyüyüp bir şeyleri anlamaya başlayana kadar bu meseleleri çözüp çocuğu böyle şeylerin içine sokmamaya çalışıyoruz.

Kendisi sürekli çocuklarına babanne ve halaları kötülediği için benden de bekliyor maalesef. Cehalet kötü bir şey. Bir de fesatlık. Kv yi en iyi anlatan iki kelime cehalet ve fesatlık. Kp anlatmaya ise kelimeler yetmez😂


Çok uzattım biliyorum ama o kadar içim sıkılıyor ki. Eşimle çok zorlu süreçlerden geçtik kötü günler atlattık tam her şey düzeldi sonra çocuk oldu derken ailesi yüzünden huzur bulamıyoruz. Şimdilerde çocuğa yemek yedirmek için pusuda bekliyorlar. Defalarca kp sordu başlamadım dedim. Bir ay sonra dedim. Bu akşam yine diyor ki yemeğe başlasaydı sofradakilerden tattırırdık. Sofradakiler: sarma, tavuk, pilav. Ki yemeğe başlasa bile tuzsuz vs yedireceğim. Sebzeyle başlayacağım. Bir sürü ayrıntı. Doğru ya da yanlış ben çocuğumu kendi bildiğim gibi yetiştirmek istiyorum ama fırsat vermiyorlar. Ben oğlumu kendim büyüteyim diye işimi bıraktım. Uzun bir süre çalışmayı düşünmüyorum. Onlar kendilerine bırakıp çalışacağımı sanıyor ama biz hiç onlara bırakmayı düşünmüyoruz. Son zamanlarda şakayla karışık çocuğu bırakın siz gidin demeye başladılar. Biliyorum ki biraz daha büyüdüğünde sürekli bize bırakın bizde kalsın diyecekler. Babaannesi dedesi bırak tabiki demeyin gerçekten eşim bile anne babasının bu anormal hallerinden bıkmış çocuğumu neden bırakayım.

Düşündükçe içim daralıyor. Bu saçma söylemleriyle, çocuğu sürekli kendilerine bağlamaya çalışmalarıyla( kendileri söylüyor bunu, bizi sık görsün alışsın bizde kalacak diyorlar) nasıl baş edeceğim bilmiyorum. Boşver duyma diyebilirsiniz ama insan sürekli maruz kalınca gerçekten tahammülü azalıyor. Verecek cevap bulamıyorum cahilce yorumlarına. Sizler bu tarz şeylerle nasıl başa çıkıyorsunuz? Nasıl davranmalıyım? Ne söylemeliyim?
Telefonları açma, mesafe koy ve Bu kadar takma, salla gitsin..
 
Ama ama onlar 3 çocuk büyütmüş😂
Bence tabi ki evladınızı kendi sınırlarınız için de büyütmek hakkınız.
Eşinizin ailesini olduğu gibi kabullenip herşeye takılmayın, kendi aile yapıları sonuçta.
Çocuğunuzla ilgili durumlarda ben böyle düşünüyorum, istiyorum lütfen müdahe etmeyin , diyebilirsiniz. Sıkıntı çıkar mı çıkar ama böyle böyle herkes birbirinin sınırını öğrenecek.
 
Tamam anladık sen kraliyet ailesinden geliyosun, asilzade soyundansın. Eşinin ailesi paçavra. Bu ne ya? Kıyaslamayı sen onlara empoze etmiş olabilir misin? Amca acaba ailesinin hissedemediği yada önemsemediği senin bu negatif enerjinin farkında olup yeğeninden uzak duruyor olabilir mi? Kayınpeder çocuğu kucağına almış, suç. Kayınvalide emzirmen için çocuğu kucağında odaya götürmüş, suç. Sevgilerini dile getiriyolar, suç. Sana göre bence eşinin ailesinin nefes alması suç.
 
Aynı gün amcası beni arayıp ayak numarasını sormuştu, oğluma Ayakkabı almış biz oradayken getirdi. Benim yanıma bıraktı paketi. Ben de eşim de gelsin birlikte açarız derken kv hemen paketi kaptı açtı. Sonra bir yüz ifadesi var anlatamam. İlk kez ayakkabı görmüş gibiydi. “Hemde adidaaaas” diye uzatarak söylemesi. Kp ye uzatması. Ayakkabıyı elden ele dolaştırmaları. Sonra kp diyor ki kutusu da çok güzel saklayın kutuyu. Ayakkabısını temiz kullanın. Kullandıktan sonra kutusuna koyun diyor. Amcası da diyor ki bebek ayakkabısı olduğuna bakmayın büyük ayakkabılardan daha pahalı. İnsanın bir daha o ayakkabıyı göresi gelmiyor. Buna benzer o kadar görgüsüzce davranışları var ki anlatamam. Çocuk içlerinden birine hafif gülümsüyor mesela. Ay bu bana çok düşkün olacak diyorlar. Belki çok basit şeyler ama insan sürekli bu cahilce yorumlara maruz kalınca acayip doluyor.
Buraya kadar okudum.. İçiniz şişmiş orasını anladık fakat sizin diliniz de şişmiş.

Çok kalp kıran bir insana benziyorsunuz..

Allah önce eşinizin ailesine sonra etrafınızdaki herkese yardım etsin.
 
Buraya taşınmak eşimin tercihiydi desem. Daha nişanlıyken bana burası teklif edilmişti ama ben eşimin ailesine ayıp olmasın diye kabul etmemiştim.

Daha sonra pandemi nedeniyle eşimin servisi değişti. Evimiz servis güzergahına çok uzak kaldı. Son olarak ev sahibimiz de hiç beklemediğimiz miktarda artış yapınca abim eşimin yanında konuyu açtı. Ki ben eşime buranın teklif edildiğini söylemiştim bile. Abim kira istemediğini söyledi. Ben de zamanında sıkıntı yaşarken destek oldular şimdi ben de size olmak isterim evinizi alana kadar burada kalabilirsiniz dedi. Eşim de oğlumuza benim bakmamı istiyordu. Diğer evde kalmaya devam edersek oğlumu erken bırakıp işe başlamam gerekecekti. Bunları düşününce eşim de buraya gelmeyi mantıklı buldu. Keyfimden annemle babamla kahvaltı yapayım diye gelmedim yani. Hala da tek hayalim bir an önce istediğimiz bir yerden ev alıp buradan taşınmak.

Buraya da eşim kira ödemek şartıyla geldi ama konum itibariyle diğer evimizin üçte biri kadar kira ödüyoruz. Şu an bizim için en mantıklısı buraya taşınmaktı taşındık.

Bebeğim küçük annemde hazır kahvaltı var neden gitmeyeyim. Evimi ihmal etmiyorum istediğim zaman kalkıp evime geliyorum nesi kötü. Kv ile aynı şeyi yapamam çünkü gidersem evime dönme şansım olmaz. Bunu eşim de çok iyi bildiği için hiçbir zaman ailesine yakın oturmak istemedi. Ben nişanlıyken ailesini bu kadar iyi tanımıyordum ve o çevreden de ev bakıyordum. Benim için sorun olmaz diyordum. Eşim yine de oralardan hiç bakma diyordu. Seni rahat bırakmazlar diyordu. Daha ne desin adam biliyormuş ailesini. Benim suçum ne mesafeli olmak mı?
Siz böyle her yaptığınıza eşim istedi, eşim destekledi,aman eşim de soğuk zaten diye dayanak bulmaya çalışıyorsunuz ama eşiniz ilerde ağaç kovuğundan çıkmadığını idrak ettiğinde umarım hayal kırıklığına uğramazsınız. Ailenizin dibindesiniz her gün berabersiniz çünkü aileniz çok mesafeli ve ciciler. Elbette bebeği laboratuvar da oluşturduğunuz için eşinizle akraba olduğunu iddia eden yedi kat yabancı insanlar gelip ilginç bir şekilde bebeğinize salça oluyorlar. Hatta bir de seviyorlar. Ne ayıp.
 
Balayında kp nin memleketine gitmeyi siz kabul etmişsiniz başta, hatta hoşunuza gitmiş, sanırım düğüne gelemeyenlerden el öpüp takı toplamaktı asıl amaç, üstelik bayrama denk gelmiş, bu kısmı okuduktan sonra gerisi normal zaten.Siz gideriz dedikten sonra tabii ki arayıp soracaklar vardınız mı, geliyor musunuz filan diye. Balayında ne işiniz var eşinin memleketinde? Boşver takıları, Antalya ya veya Ege'ye gidelim deseniz eşiniz hayır mı diyecekti anlamadım. Hastane işi de eşinizin suçu değil, helallik istenecek birşey yok yine. Yok....mağdur gelin, aşık koca elektriği geçmiyor bana sizden, üzgünüm.

😂😂😂😂😂😂
İnşallah espiridir ya.
Asıl bomba geliyor. Hazır mısınız?
Annem de Trabzonlu. Bir arkadaşım da Artvinli. Aslında amacımız her şehirde durup takı toplamaktı. Kp sürekli arayıp sıkboğaz edince toplayamadık. Ben de bu yüzden kp ye düşman oldum😂😂

Gerçekten şunu yazarken düşündünüz mü demicem çünkü düşünmediğinize İnanmak istiyorum. Düşünüp de bu kanıya vardıysanız sıkıntı büyük.

Takı için Türkiye’nin en batısından en doğusuna gitmem ne kadar mantıklı sizce? Üstelik kiralık araçla ve otel konaklama ücretiyle birlikte. Zaten astarı yüzünü geçerdi ama yine de siz bilirsiniz.

He bir de köyleri toplam 15-20 hanelik ve sadece bir akrabası vardı. Maalesef hayallerim suya düştü. Baştan söyleseler bir kişi için yola düşmezdim. Maalesef sermayeyi kurtaramadık 😂😂😂😂
 
Siz böyle her yaptığınıza eşim istedi, eşim destekledi,aman eşim de soğuk zaten diye dayanak bulmaya çalışıyorsunuz ama eşiniz ilerde ağaç kovuğundan çıkmadığını idrak ettiğinde umarım hayal kırıklığına uğramazsınız. Ailenizin dibindesiniz her gün berabersiniz çünkü aileniz çok mesafeli ve ciciler. Elbette bebeği laboratuvar da oluşturduğunuz için eşinizle akraba olduğunu iddia eden yedi kat yabancı insanlar gelip ilginç bir şekilde bebeğinize salça oluyorlar. Hatta bir de seviyorlar. Ne ayıp.

Herkes ne kadar da takılmış ailemle aynı apartmanda olmama. Buna rağmen kv annemden daha çok geliyor evime. Annem sadece işim düşünce arıyorum öyle geliyor.

Eşim ağaç kavuğundan çıkmadığının en başından beri farkında olmalı ki ailesini ihmal etmiyor. Ben gitmediğim zamanlarda bile torunlarını alıp götürüyor. Vakit geçiriyor. Daha ne yapalım eşyaları alıp onların eve mi yerleşelim. Annemle aynı apartmanda oturdum içim rahat etmedi sizin eve yerleşiyoruz mu diyelim?

Evet gerçekten de ailem çok mesafeli ve cici. Torun sevmekle torunu esir almak hatta toruna salça olmak arasındaki ince çizgiyi çok güzel ayarlıyorlar neyseki. Diğer türlüsü aynı apartmanda işkence olurdu.
 
Ben gelininiz gibi olabilseydim buraya konu açmama gerek kalmazdı. Kv konu açardı herhalde sizin gibi. Çünkü ne soğuk davranıyorum ne de laf sokuyorum. Sadece mesafeli bir insanım ve bu benim ailem için de böyle. Eşimin ailesine özel bir şey değil. Hatta başlarda beni tanımıyorlar yanlış anlamasınlar ayıp olmasın diye o kadar ödün verdim ki. O nedenle bu kadar sınırlarımı aştılar zaten.

Sonra bunun yanlış olduğunu gördüm. Çünkü ben böyleyim. Kendi anneme de akrabama da. Kv artık anlamalı kendisine yönelik bir şey olmadığını. Buraya taşınmadan önce kendi ailemle de haftalarca görüşmediğim oluyordu. Yine annem babam hiç arayıp da ısrarcı olmazlardı. Herkesin kendi evi kendi hayatı var bence anne babalar bunu kabul etmeli ama benim kv kp kabul etmiyor.

Hediye meselesine gelince bu mesajınız o kadar güzel bir zamana denk geldi ki. Biraz önce eşimin erkek kardeşi gelmişti. Tesadüf mü artık her neyse bugün bu kadar şey konuşulduktan sonra eşimin kardeşi oğluma bir şeyler almış gelmiş. Aldıklarını oğluma giydirdim denedim. Hatta daha önce aldığı ayakkabıları da getirip giydirdik baktık nasıl olacak diye. Amcası sevdi oynadı ben bir şeyler hazırladım yedik vs. Ne kadar normal şeyler değil mi? İstediğim sadece bu kadar zaten. Kv gibi abartılı tepkiler yok reklam yok. Teşekkür etmeyi de hediyeye gereken özeni göstermeyi de biliyorum çok şükür. Daha önceki ayakkabı olayında da oğlum kucağımdaydı eşim de gelsin birlikte açalım diye bekledim. Bekledim dediğimde zaten birkaç saniye. Yani 1 dakika bile olmadan kv paketi gördüğü gibi gelip yanımdan aldı ve açtı.

Kendi gelininizden canınız yandı diye herkesi aynı kefeye koymanız mantıklı değil. Ayrıca da ne güzel kardeşinizi arıyormuşsunuz bence de olması gereken o. Kp de oğlunu arar çağıracağı zaman ben hiç sorun etmiyorum keşke kv de hep oğlunu arasa. İstedikleri kadar görüntülü de arayabilirler eşimi hiç dert değil. Hatta akşamları ben eşime diyorum anneni görüntülü ara diye. Çünkü ertesi gün annesi beni aramasın artık diye. He ertesi gün annesi yine arıyor asıl mesele de bu zaten benim için.
Mesafeliysen niye kendi ailene her Allah’ın günü kahvaltıya gidiyorsun , mesafeliysen niye başka evyok gibi diplerine taşındın
Yazılı Kvye. Ne üzüntüler yaşadığını çokiui biliyorum kadıncağızın
 
😂😂😂😂😂😂
İnşallah espiridir ya.
Asıl bomba geliyor. Hazır mısınız?
Annem de Trabzonlu. Bir arkadaşım da Artvinli. Aslında amacımız her şehirde durup takı toplamaktı. Kp sürekli arayıp sıkboğaz edince toplayamadık. Ben de bu yüzden kp ye düşman oldum😂😂

Gerçekten şunu yazarken düşündünüz mü demicem çünkü düşünmediğinize İnanmak istiyorum. Düşünüp de bu kanıya vardıysanız sıkıntı büyük.

Takı için Türkiye’nin en batısından en doğusuna gitmem ne kadar mantıklı sizce? Üstelik kiralık araçla ve otel konaklama ücretiyle birlikte. Zaten astarı yüzünü geçerdi ama yine de siz bilirsiniz.

He bir de köyleri toplam 15-20 hanelik ve sadece bir akrabası vardı. Maalesef hayallerim suya düştü. Baştan söyleseler bir kişi için yola düşmezdim. Maalesef sermayeyi kurtaramadık 😂😂😂😂
Tam içimden geçiyordu aynı benim eş sinesi gibisiniz diye
Anneniz Trabzonluymuş.sizde bireysel yaşam diye birşey olmuyor zaten koloni halindesiniz
 
Tamam anladık sen kraliyet ailesinden geliyosun, asilzade soyundansın. Eşinin ailesi paçavra. Bu ne ya? Kıyaslamayı sen onlara empoze etmiş olabilir misin? Amca acaba ailesinin hissedemediği yada önemsemediği senin bu negatif enerjinin farkında olup yeğeninden uzak duruyor olabilir mi? Kayınpeder çocuğu kucağına almış, suç. Kayınvalide emzirmen için çocuğu kucağında odaya götürmüş, suç. Sevgilerini dile getiriyolar, suç. Sana göre bence eşinin ailesinin nefes alması suç.

Evet onlar kıyaslamanın sözlük anlamını bile bilmiyordu ben öğretim.

Yok vallahi amca genel olarak aileye mesafeli. Eve de gitmiyor. İşten arkadaşlarının yanına ordan gece eve yatmaya. Hatta bazen biz oradayken sessizce odasına gidip yatıyor biz duymadan😂

Bir keresinde biz oradayken kendisi izinliydi. Biz kahvaltı yaptık o gelmedi. Sonra ben eşime kahve yaparken sana da yapayım mı diye seslenmek için kapıyı açtığımda merdivenlerden koşarak iniyordu ve evden çıkıp gitti. Kapıyı açmasam görmeyecektim gittiğini bile. Mutfağa kafasını uzatıp hoşgeldiniz ben de çıkıyordum falan demez. Ya da biz oradayken içeri bir selam verip odama öyle geçeyim demez. Başlarda kişisel algılıyordum Ama hep öyleymiş aile onu öyle kabullenmiş ben de yadırgamıyorum artık.

Bu akşam da nasıl oldu bilmiyorum ama yeğenini görmeye geldi. Belli ki aileyle vakit geçirmeyi sevmiyor ama yeğenini görmek istemiş.

Yarından itibaren kv reklama başlar yandık😂
 
Mesafeliysen niye kendi ailene her Allah’ın günü kahvaltıya gidiyorsun , mesafeliysen niye başka evyok gibi diplerine taşındın
Yazılı Kvye. Ne üzüntüler yaşadığını çokiui biliyorum kadıncağızın

Vah. Siz böyle söyleyince ben de üzüldüm şimdi. Mesafe nedir? Çok temelden alıyorum şimdi sizin için. Mesafe insanın bazı sınırlarının olmasıdır. Sürekli içli dışlı olmamasıdır. Bir hayır diyebilme lüksünün olmasıdır.

Annem babamla kahvaltı yapmak isterim giderim. Ben evime gidiyorum dediğimde hayır burda otur evde yalnız ne yapacaksın demezler. Bazen hiç gitmem. Niye gelmiyorsun hadi gel demezler. Bakın güzel bir sınır koyma örneği. Demek ki ailem sınırlarıma saygı duyuyor. Güzel. Ben de çocuğuma böyle davranmak isterim mesela. Çocuğum benim malım ya da kölem değil. Her dakikasını benimle geçirmek ya da sürekli bana vakit ayırmak zorunda değil. Beni ailem bu bilinçle yetiştirmiş o yüzden insanların sınırlarının olmasını garipsemem. Bu evladım olsa bile.

Kv ye göre evde yalnız oturulmaz. Eşim evde yoksa gidip kv ile oturmalıyım. Ya da o bize gelmeli. Yalnız sıkılırım evde yalnız ne işim var.

He bir de şöyle bir şey var. Beni her aradığında annende misin evde misin diye soruyor. Şu ana kadar hiç annemde denk gelmedim. Her seferinde de diyor ki iyi iyi evinde otur insan evini arıyor kimsede duramıyor diyor. Evinde düzenin olsun tabi diyor. Ama kendisine gitsem her gün hiç evinde düzenin olsun eve git evinde otur demiyor. Evde ne yapacaksın diyor.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X